
Ucuz acıların tanrısı
Ey Ucuz acıların tanrısı
gözyaşımla tutuşan,
ağladıkça harlanan,
inlememle körüklenen,
o hazin günler
gelmeyecek mi?
Yoğun
Ey Ucuz acıların tanrısı
gözyaşımla tutuşan,
ağladıkça harlanan,
inlememle körüklenen,
o hazin günler
gelmeyecek mi?
Yorgun bir kış sabahında beyaz lambalarİçimdedir ukte kalan hatıralar, hayatlar…Gidiyorum işte ardıma bakmadan,Gönlüm kabarıyor umarsız ihtimallere. Sensiz bir kış sabahında ürkek gıcırtılarHem ruhumda hem aklımda kaygılar, sanrılarDüşlüyorum yine seni hiç utanmadanGönlüm kabarıyor umarsız ihtimallere. Sessiz bir kış sabahında gözlerimde aynalarAynalarda saçların, aynalarda dokunmalar…Özlüyorum yine seni hiç usanmadanGönlüm kabarıyor umarsız ihtimallere. Ahmet V. Yığılı Foto: Sharon McCutcheon on Unsplash Okumaya devam et Yorgun bir kış sabahında beyaz lambalar
Daha tutmamışken nâzende goncaların bâkir elini,Daha bakmamışken gözlerine hâreler yakar diye.Daha duymamışken sonları sevdiren sûri sesini,Bekledin, bekledim buğulu ruhlar gelip çalar diye. *Ahmet V. Yığılı Photo by Josh Marshall on Unsplash Okumaya devam et Buğulu ruhlar*
Bir ihanete muhtacım.
Anlamlanır o vakit çocuğun kurşunu okşaması,
kurşun askerler. Okumaya devam et Bir ihanete muhtacım*
Bir pıhtı düştü aramıza.
Kan rengi hem de kandan.
An rengi belki zamandan.
Düşer düşmez, sesi irkiltti seni.
Önce dikeldin, sallandın ve döndün.
İşte o vakitti gözlerine kavuşmam. Okumaya devam et “Gençliğimin pıhtısı*”
Dünyanın sebeplerine muhtaçsa da aşkımı anlaman,
Taşar gönlümden ve akar sana doğru sevgim ve fedâm.
Ve ben uzaklaşırken senden,
yaklaşırım hasretine.
Ve dönüp bakarsan ardına,
Gel-git misâli doldurur hasretim denizlerini. Okumaya devam et “Yetmedi mi?*”