
Bir ihanete muhtacım*
Bir ihanete muhtacım.
Anlamlanır o vakit çocuğun kurşunu okşaması,
kurşun askerler. Okumaya devam et Bir ihanete muhtacım*
Bir ihanete muhtacım.
Anlamlanır o vakit çocuğun kurşunu okşaması,
kurşun askerler. Okumaya devam et Bir ihanete muhtacım*
İhanetler kirletmemişken ruhumu,
Hâlâ varken sevilecek birkaç kadın, çocuk, kuş…
Bakabiliyorken gözlerinin derinlerine,
Fark ediliyorken siyahla beyazın suçu,
Bırak da gideyim artık.
Ben ne anlarım gözün düşmesinden
Kirpiğin titremesinden.
Gözlerin dolmuş ey yâr…
Gönlüm daralır şimdi. Okumaya devam et “Kaybolmasın gölgen uzakta*”
Âdem’in ilk yalnızlığı,
arayacak bir senin olmamasıdır.
Kaburgamın eksikliği,
arayacak bir senin olmamasıdır. Okumaya devam et “Âdem’in ilk yalnızlığı*”
Yaşamak hüsrana uğramaktır. Coğrafya kaderdir. Ve tabi ki bitaraf olan bertaraf olur. “Çünkü kimde varsa ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacak. Ancak kimde yoksa kendisinde olan da elinden alınacak.” Okumaya devam et “Zaten anlatmak akan kanı pıhtılaştırmaz*”
Ne kelimeler yadsıdım, nice şiir unuttum.
Son bir bakış, en son dönüştür bu.
Ufuktaki gurub seni andı.
Gönlüm tellendi.
Gidiyorum gecenin ardındaki su,
Gidiyorum günü karşılayan ses.
Uzaklara gidiyorum.
Attığım her adımda, aldığım her menzilde,
Seni eziyorum.
Seni çiziyorum.
Sana mı geliyorum?
Yok, uzaklaşıyorum. Okumaya devam et “Yadsınan*”