Ne yağmurlar yağdı ardından,
Yağmur mu dersin, yoksa tükürükleri mi görünmezlerin?
Ve ağıtların yakıldı mı ardından,
mal varlığın ve günahlarınla beraber?
Derince bir çukur var.
İçresi göz bebekleriyle doldurulmuş.
Puslu ve titrek gözler, bakışlar: Donuk!
Attılar seni ey bilinmeyen ruh, bu boşluğa.
Garip ve hüzünlü bir ses var uzakta.
Cenazenin mâtemi vurulmakta.
Hava mora çalmakta.
İçim akıyor yalnızlığıma.
Bilinmeyenin yası demleniyor.
Akbabalar mutlu.
Görünmezler mutlu.
Yer altı mutlu.
Boşluklar şimdi daha anlamlı:
Masandaki, evindeki, kalbimdeki…
Gidişinden kalan hava, gam, sesler duvarlardan yankılanmakta..
Arkandan bakan gözler, burkulan kalpler, bükülen boyunlar, avuçlarımdaki ter.
*Yazan: A. Yığılı